Ulvi EMRE
Bugün askerlik görevini yapmakta olan torunuma para göndermek üzere, evime 100-150 metre mesafede bulunan ve yaklaşık otuz yıldır maaşımı aldığım merkez Ziraat bankasına gidip, yine aynı bankada hesap numarası bulunan torunuma 500 lira göndermek istediğimi görevliye bildirdim.
Görevli bana; " hocam sizi Piri Reis şubesine aktarmışlar, parayı buradan gönderirseniz 45 lira kesmek zorunda kalırım" dedi.
Bunun üzerine evime en uzak noktada bulunan Piri Reis Ziraat bankası şubesine gidip sıramı beklemeye başladım. Daha sonra sıram gelince görevli memura ne yapmak istediğimi söyleyince aldığım cevapla, kafamın tası attı; görevli memur bana “Hocam 3000 liranın altındaki paraları şubeden kabul edemiyoruz. Bu parayı ancak ATM den gönderebilirsiniz” dedi.
Ben ki! Çok sakin zor sinirlenen bir insanım, dayanamayıp sesimi yükseltince camekanlı bölümden şef mi yoksa müdür mü olduğunu sormadığım biri gelip beni odasına götürdü ve dedi ki “Gelen emir böyle ne yapalım, bir defaya mahsus olmak üzere ben buradan parayı alıp ilgiliye göndereyim” deyip işlemi bitirdi. Ve tabi ki yapılan yanlışlarda beni bitirdi.
Ellerim, ayaklarım sinirden titreyerek yürürken, cep telefonumun borcunu ödemek üzere Türk Telekom'un ana binasına gidip sıramı beklemeye başladım.
Sıra bana gelince cep telefonumun numarasını söyleyip borcumu ödemek istediğimi söyleyip cebimden bir miktar para çıkarıp beklerken, görevli memur ne derse beğenirsiniz “Amca biz para kabul etmiyoruz. Bize kartınızı verin” deyince benim halimi bir düşünün. Ona dedim ki; “Kardeşim ben hayatımda kart kullanmadım” verdiği cevap şu oldu; “bizde para kabul etmiyoruz.”
İçimden neler geçtiğini bir bilseniz!
Yol boyunca; yalnız bu yıl içerisinde ülkeyi terk eden 32 bin kişi aklıma geldi ve kendi kendime dedim ki; “Sen ki! Hak’kı ve haklıyı savunduğun için çalışma hayatının içerisinde üç sürgün yemiş, idarecilik görevlerinden alınmış, buna rağmen kötülerle ve kötülüklerle mücadele etmekten vazgeçmemiş mücadeleye devam etmiş biri olarak, yaradan emanetini alıncaya kadar yanlışlarla, kötülüklerle ve kötülerle mücadeleye devam edeceksin.”
Yanlışa doğru, karaya da ak diyemem.
İyi şeyler olursa AK tandır da, kötü şeyler olursa HAK tandır hiç diyemem.