Mahmut TOPTAŞ
Her damlası rahmettir. Adımlarının tavandan gelen sesiyle, cama dokunan yanağıyla anlarız yağmurun gelişini.
Yukardan aşağıya yazılan yazı gibi yağmurun damlalarının oluşturduğu satırları bize: “Rahmet yükseklerden gelir” diyor. Demekle kalmıyor, değdiği daneleri yüceltiyor, soluk yapraklarını yeşertiyor, ahirette yeniden dirilmeyi inkar edenleri uyarıyor:
11- “O, gökyüzünden suyu ölçü ile indirdi. Onunla biz ölü beldeyi diriltiriz. İşte siz de böylece (mezarlıktan) çıkarılacaksınız.” (Zuhruf Suresi ayet 53/11)
Allah’ın verdiği elle, dille, gönülle, havayla, suyla, güneşle yaşarken Allah emir ve yasaklarını atıp, Allah’a başkaldıranların emir ve yasaklarını tutanlara ve böylece yeni tapınaklar edinenlere ders veriyor yağmur:
22- “O sizin için yeryüzünü döşek, gökyüzünü bina (tavan) yaptı. Gökten yağmur indirerek o su ile size rızk olarak meyveler çıkardı. O halde bile bile Allah’a ortaklar koş-mayın.” (Bakara Suresi ayet 2/22)
Ayrıca Rabbimiz, “Yağmur”a Kur’an-ı Kerim’inde “Rahmet” diyor:
48- “O ki, rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgârları gönderdi. Gökyüzünden ter-temiz su indirdik.” (Furkan Suresi ayet 25/48
Kur’an ayetleri için rahmet dediği gibi, Sevgili Peygamberimiz için de rahmet diyor.
Rahmet yağarken güle de, dikene de, bülbüle de akrebe de rahmettir.
Biz de o Rahmet Peygamberinin rahmet ümmetiyiz ve bu dünyanın toprağının yağmura ihtiyacından daha fazla ihtiyaç duyduğu rahmet olmaya ve herkese ayırım yapmadan yağmaya çalışmalıyız.
Güller güldüğü gibi dikenler yumuşar yağmurla.
Yeraltında dirilmeyi bekleyen trilyonlarca tohum ve çekirdeğe can verir, Rabbin izniyle.
Kıtlığın karamsarlığını, umutsuzluğunu yumuşacık dokunuşuyla giderir.
Kavga yapmaz ama kuraklığı, dikenlerin sertliğini, karaborsacıların kara haberlerini sevimli salınışı, tıp tıp eden yağışı, yerlerin altındakilere mesaj verişiyle yok eder ama yok olan da memnun olur bu gidişten.
Sevgili Peygamberimiz, yağmuru gördüğünde: “Allah’ım, hoş akan ve faydalı olan bir yağmur isterim” diye dua eder. (Buhari, Sahih, K. İstiska, bab me-a yükalüizametarat)
Hatta bir gün yağmur yağmaya başlayınca üst tarafını açarak yağmurun doğrudan mübarek tenine dokunmasını sağlar:
Niçin böyle yaptığı sorulduğunda, O Rabbimden yeni geliyor” diye cevap verir. (Müslim, Sahih, K. İstiska, bab 3)
Yağmur, buluttan gelir ama her buluttan yağmur yağmıyor. Bulutları da evirip çeviren rabbimizdir.
Yağmur, zararlı olmaya başladığında ise:
“Allah’ım, bizim üzerimizden al ve başka yerlere gönder” diye dua eder. (Buhari, Sahih, K. İstiska, bab 34)
Sevgili Peygamberimizin dualarının ne kadar kısa olduğunu görüyorsunuz.
Buluttan çıkan yağmur taneleri yerin bereketlenmesine, yeraltında uyuyan güzellerin uyanmasına, çiçeğe ve meyveye dönüşmesine sebep olur.
Alın terimiz, buluttan değil, binlerce buluttan daha değerli tenimizden yağmur tanesi gibi dökülürse evimizin, ülkemizin bereketine katkıda bulunur.
Aklımızı terletirsek, Allah’ın ayetlerinden ışık devşirirsek, güneşin bütün çiçeklere renk verdiği gibi akıl terimiz de bütün insanlığın hayatını Rabbin istediği renge büründürür.
Sıfırın altında atletle dolaşanın hastalığa davetiye çıkardığı gibi, Allah’ın tabiat kanunlarına aykırı hareket eden, dağları, dereleri tohumları değiştirenler de bu dünyada ceremesini çekiyorlar. “Allah’ın yarattığını değiştirmek yok” (Rum Suresi ayet 30/30)
Çıplak bırakılan gönlümüzü takva elbisesiyle süsleyelim.