En eski tarihlerden beri kurulan her köy ve şehir, su
kenarına kurulmuştur.
Çünkü su, hayatın kaynağıdır. Hayat damarlarımızı
kurutmayalım, kirletmeyelim, israf etmeyelim.
Kur’an-i kerimde yağmur suyuna “Mübarek” demiş
Rabbimiz (Kaf süresi ayet 50/9). Mekke’ye, Tur dağına, Kur’an’a, Kudüs’e, İsa
aleyhisselama, Kadir gecesine.. “Mübarek” kelimesini kullanmış.
Yeryüzünün ve gökyüzünün ve içindekilerin hepsinin
Allaha ait olması nedeniyle hiç birine haksızlık yapmamaya ve israf etmemeye
dikkat ederken özellikle “Mübarek” denilen suya saygısızlık yapmamaya biraz
daha dikkat edip ihtiyacımız kadarını kullanacağız
Su israfını önleme tedbirlerini okurken veya dinlerken
“Param var, istediğim gibi kullanırım” demeyin.
Hele hele Cami, okul, devlet daireleri,
belediyeler…gibi topluma hizmet veren kurumların depolarından israf yapılırsa,
hem israf günahı, hem topluma vakfedilmiş malın boşa akıtılması günahına
girerler.
Başta Allah celle celalühün emrine muhalefet etmiş
olursunuz:
يَا بَنِي آَدَمَ خُذُوا زِينَتَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ
وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُوا إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ
“Ey Ademoğulları, her mescide varışınızda güzel
elbiselerinizi alınız. Yeyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü O, israf
edenleri sevmez.” (A’raf süresi ayet 7/31)
Sevgili peygamberimiz de:
عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍو ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى
الله عَليْهِ وسَلَّمَ مَرَّ بِسَعْدٍ وَهُوَ يَتَوَضَّأُ ، فَقَالَ : مَا هَذَا السَّرَفُ
؟ فَقَالَ : أَفِي الْوُضُوءِ إِسْرَافٌ ؟ قَالَ : نَعَمْ ، وَإِنْ كُنْتَ عَلَى نَهَرٍ
جَارٍ
Sa’d (ibni Ebi Vakkas) ın yanına uğradığında o, abdest
alıyordu. Sevgili peygamberimiz, “Bu ne israf” buyurunca, Sa’d, “Abdestte de
israf olur mu?” diye sordu. Sevgili peygamberimiz, “Evet, akan nehrin kenarında
olsan bile” (israf etmek yok) buyurdu. (İbni Mace, Sünen, Ebvab, taharet, bab
48, Ahmet, Müsned, Abdullah bin Amr hadisi, Beyhaki, Şuab’ül-iman, ışrun şu’be,
Fazl’üt-Taharet)
Bazı vesvesecilerimiz, takva ayağına yatarlar ve öğle
namazından ikindiye kadar abdesthane ile cami arasında gidip gelip tekrar
tekrar abdest alarak su israfı yaparlar.
Bunlar için Hadisi Şerifte:
عَنْ أَبِى نَعَامَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مُغَفَّلٍ
سَمِعَ ابْنَهُ يَقُولُ اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ الْقَصْرَ الأَبْيَضَ عَنْ يَمِينِ
الْجَنَّةِ إِذَا دَخَلْتُهَا. فَقَالَ أَىْ بُنَىَّ سَلِ اللَّهَ الْجَنَّةَ وَتَعَوَّذْ
بِهِ مِنَ النَّارِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ
« إِنَّهُ سَيَكُونُ فِى هَذِهِ الأُمَّةِ قَوْمٌ يَعْتَدُونَ فِى الطُّهُورِ وَالدُّعَاءِ
Sahabeden Abdullah bin müğaffel, kendi oğlunun dua
ederken “Allah’ım, cennete girdiğimde, cennetin sağ tarafında beyaz bir köşk
istiyorum” dediğini duyunca babası, ‘Oğulcuğum, Allah’tan cenneti iste ve cehennemden
korumasını iste. Ben Allah’ın Rasülünden işittim, ‘Yakında bu ümmetin içinden
bir topluluk çıkacak ve su ile temizlenmede (Abdest ve gusülde) ve bir de duada
haddi aşacaklar” buyurdu.” (Ebu Davud, Sünen, K. Taharet bab 45, Taberani,
Mu’cemi Kebir, Kays bin Aiz-Ebu Kahili hadisi)
Yarım saatte yediğimiz yemeğin arkasından dua eden bir
hoca 45 dakika dua etmişti de “Ne hoca beeee” dedirtmişti.
Sevgili peygamberimizin yaptığı yemek dualarının en
uzunu, on kelimeyi geçmez.
Haddimizi aşmayalım.
Bulunduğunuz köy, kasaba veya şehrin su depolarını,
barajlarını, göllerini boşaltarak susuz kalmalarına sebep oluruz.
Suyun kirlenmesine katkıda bulunuruz.
Bizim su tüketimimiz ise mutfak, banyo ve tuvalet
üçgeninde gerçekleşir.
Bu üç yerdeki su tüketiminde suyun yarısı
kullanılmadan tüketilmektedir.
Herkes kendinden kıyas yapsın.
Evde tıraş olurken dikkatli olanlar, yüzünü
sabunladıktan sonra tıraş esnasında çeşmeyi kapatır. Dikkat etmeyenler veya
unutanlar, bu günden itibaren çeşmeyi kesiversinler.
Dişlerinizi fırçalarken veya tıraş olurken, çeşmeyi
kapatıyor musunuz yoksa açık kalıp boşa akıp gidiyor mu?
“Ben kapatıyorum” diyene, ben teşekkür ederim.
Kapatmayanlar bu günden sonra lütfen boşa akan su
kapatılsın ve ihtiyaç olduğunda açılsın.
Abdest alırken eller, yüz, kollar üçer defa
yıkandıktan sonra başınıza ve kulağınıza mesh ettikten sonra çorap çıkarırken
çeşmeyi kapatıyor musunuz?
Atalarımız, yukarda verdiğimiz Ayet ve Hadise uyarak,
nehrin kenarında abdest alırken üç defadan fazla yıkamayı israf sayarlarmış,
bir de nehirden aldıkları su ile yüzünü yıkarken atık suyu nehre değil
kenardaki otların üzerine akıtarak hem nehri kirletmemeye, hem otları
yeşertmeye dikkat ederlermiş.
Banyo yaparken, sabunlanma esansında çeşmeyi kapatınız
ve su boşa gitmesin.
Abdest alırken, diş fırçalarken, banyo yaparken,
mutfakta bulaşık yıkarken, çeşmenin tazyikini kısınız ve ihtiyacınızı
karşılayacak hale getiriniz
Tuvaletinizdeki sifonlar, fazladan su akıtmaktalar.
Şamandırasını ayarlayarak azaltma yapılabildiği gibi,
sifonun içine iki veya üç litrelik içi su dolu pet şişe konulursa yarı yarıya
tasarruf yapılabilir.
Sifon üreticileri biraz daha küçük yaparlarsa en büyük
israfı önlemiş olurlar.
Mutfakta bulaşıkları yıkarken:
Çeşmenin ayarını azaltınız,
Kapları sabunlarken veya sıyırırken çeşmeyi kapatınız,
Durulananları yerleştirirken yine çeşmeyi kapatınız,
Telefona cevap vermek için giderken ve konuşurken
çeşmeyi kapatınız,
Herhangi bir şeyi yapmak için ayrılırken yine çeşmeyi
kapatarak israf önlenebilir.
Çamaşır makinası veya bulaşık makinası tam dolmadan
çalıştırmayınız.
Bütün su kullanımlarımızda israf etmezsek, yarı yarıya
israfı önleriz ve şu anda var olan üç aylık suyumuzu altı aya yetiştirebiliriz.
Okyanusun ortasında abdest alsak, yine organlarımızı
üçer defa yıkayacağız.