Mahmut TOPTAŞ
Kadir süresini anlatırken, hep kadir gecesinin
hayrından, sevabından, selametinden, bereketinden bahsederiz.
Çok değerli hocalarımız da televizyonlardan,
gazete köşelerinden, minberlerden, kürsilerden, mihraplardan çok güzel şeyler
anlatıyorlar.
Kadir gecesine değer katan şey o gecede sevgili
peygamberimize inmeye başlayan Kur’an-i Kerimdir.
Kur’an-i Kerim, lafz/söz ve manadan meydana
gelir
Hem söz, hem mana bizi bilgilendirmek,
edeplendirmek ve iki dünyamızı güzel eylemek için indirilmiştir.
Rabbimiz:
إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ
“Biz Onu (Kur'ân'ı) kadir ge¬ce¬sinde indirdik.”
Derken kendisi tek olmasına rağmen “Biz” zamirini iki defa tekrarlıyor.
Tefsir kitaplarımız, sebebini birkaç yönden
açıklarlar, ve açıkladıkları da doğrudur.
Fatiha süresini namazımızda veya namazımızın
dışında okurken biz de “İyyake Na’büdü/Ancak Sana kulluk ederiz” derken tek
başına namaz kılarken bile biz, “Kulluk ederim” demiyoruz da “Kulluk ederiz”
diyoruz.
Şanı yüce azamet sahibi Rabbimiz, bizim de
şanımızın yücelmesi, Hakkın ve halkın yanında saygı ve sevgi kazanmamız için
bizim de konuşurken “Ben” yerine “Biz” dememizi işaret eder.
Bu günden itibaren erkek ve kadınlarımız, evde
sokakta, işyerinde, dairede, kışlada, karakolda, salonda, bulunduğu her yerde
yapılan, yazılan, hazırlanan, sunulan her hangi bir şeyin kim tarafından
yapıldığını açıklarken, “Biz” demeyi ihmal etmemeli.
“Ben” dediğimiz yerler de olur ama genelde “Biz”
demeye dikkat edeceğiz.
Rabbimiz, edepli bir Müslüman olabilmemiz için
bizim, sevgili peygamberimizi örnek almamızı istiyor.
Sevili peygamberimizin ahlakı da Kur’an idi.
Okuduğumuz Kur’an bizim edep ve edebiyatımızı da
düzenleyen kitaptır.
Rabbimizin “Ben” dediği yerlerde vardır.
Kendi zat ve sıfatını anlatırken “Ben” demiştir
ama insanlık için yarattıklarını ve indirdiklerini anlatırken genellikle “Biz”
zamirini kullanmıştır.
Aile sohbetinde çay içerken aldıklarınızı,
sattıklarınızı, kazandıklarınızı anlatırken, “Alıverdiydim, satıverdiydim,
yapıverdiydim…” gibi cümleler yerine “Alıverdiydik, satıverdiydik,
yapıverdiydik…” gibi cümleler kurarsak eşinizi, çocuklarınızı, sizin başarılı
olmanız için dua eden akraba, arkadaş ve dostlarınızı da katmış olursunuz ve
onların gözünde değer kazanırsınız.
“Kadir gecesi” üç defa tekrarlanıyor.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ
“Kadir gecesi’nin ne olduğunu sana ne bildirdi?”
ayetiyle “Kadir gecesi” ikinci olarak tekrarlanırken soru edatıyla
tekrarlanıyor.
Konuşurken veya yazarken konunun can damarı olan
bölüm
1- Tekrarlanarak karşı tarafa anlatılır.
Günümüzde konuşan veya yazan kişi, önemli
cümlesini tekrarladığı gibi “Altını çizerek söylüyorum” der.
Çok çok önemli bir imtihanın sabahında anne ve
baba sabah uyanma satini kurarlar, bazıları uyumazlar. Sabahleyin hazırlanırken
özellikle anne “Kimliğini aldın mı, kalemini, silgini aldın mı, bakayım..”
tekrar tekrar dediği gibi, salona girerken bir daha tekrarlayabilir.
Sevgili peygamberimiz, tüm insanlığın öbür
dünyada cehennemde yanmaması için çırpınırken bir gün arkadaşlarıyla yolculuk
esnasında namaz için konakladıklarında abdest alırken ayaklarını iyi yıkamaları
için, sesi çıktığı kadar,
عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ تَخَلَّفَ رَسُولُ
اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم - فِى سَفَرٍ سَافَرْنَاهُ فَأَدْرَكَنَا وَقَدْ أَرْهَقْنَا
الصَّلاَةَ صَلاَةَ الْعَصْرِ وَنَحْنُ نَتَوَضَّأُ ، فَجَعَلْنَا نَمْسَحُ عَلَى أَرْجُلِنَا
، فَنَادَى بِأَعْلَى صَوْتِهِ « وَيْلٌ لِلأَعْقَابِ مِنَ النَّارِ » . مَرَّتَيْنِ
أَوْ ثَلاَثًا
“Ateşte yanacak ökçelere yazıııık’ diye iki veya
üç defa bağırır.” (Buhari, Sahih, K. İlim, bab 30)
Enes bin malik (Allah ondan razı olsun) diyor
ki,
عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم
- أَنَّهُ كَانَ إِذَا تَكَلَّمَ بِكَلِمَةٍ أَعَادَهَا ثَلاَثًا حَتَّى تُفْهَمَ عَنْهُ
“Peygamber aleyhisselam, konuşurken anlaşılması
için (önemli) bölümünü üç defa tekrarlardı” (Buhari, Sahih, K. İlim, bab 30)
2- Soru sorarak konuyu açmak, dinleyenlerin veya
okuyanların dikkatini o konuya topladığı gibi hafızaya yerleşmesine katkıda
bulunur.
تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ
رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ
“Rablerinin izniyle o ge¬cede melekler ve Ruh
(cebrail), her türlü iş için ard arda iner.” Derken inen melekler topluca ifade
edilirken, Cebrail aleyhisselamın “Ruh” adı ayrıca zikredilmiş.
Bu da bize konuşurken veya yazarken “O
toplantımıza öğrenciler ve onlara ilim öğreten hocaları filan teşrif
buyurdular” gibi öğrencileri ve onları eğiteni söylememizi de öğretir.
Konuşma ve yazımızı olumlu, selamlı, selametli,
umutlandırıcı, cesaretlendirici, aydınlatıcı, ufuk açıcı cümlelerle bitirmemize
de işaret eder.