Mahmut TOPTAŞ
Hicret haberini duyan hazreti Ebubekir’in ilk söylediği söz:
قَدْ أُذِنَ لِي فِي الْخُرُوجِ قَالَ الصُّحْبَةَ يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ الصُّحْبَةَ قَالَ يَا رَسُولَ اللهِ إِنَّ عِنْدِي نَاقَتَيْنِ أَعْدَدْتُهُمَا لِلْخُرُوجِ فَخُذْ إِحْدَاهُمَا قَالَ قَدْ أَخَذْتُهَا بِالثَّمَنِ
“Ben de senin yol arkadaşın olmayı çok istiyorum” deyince sevgili peygamberimiz de ona, “Yol arkadaşım olacaksın” Hazreti Ebubekir, “Ya Rasülellah, çıkış için iki deve hazırladım, birini sen al” dediğinde, sevgili peygamberimiz “Parası karşılığında satın aldım” dedi. (Buhari, Sahih, K. Büyu’, bab 57 babü men iştera metaan)
Dikkat ediniz, “Anam babam sana feda olsun ya Rasülellah” diyen yol arkadaşının verdiği devenin parasını vereceğini söylüyor.
Hatta bazı siyret kitaplarında “Satın aldığın parayla alıyorum” dediğini nakletmişler.
Bu güne kadar ihtiyacım olan malzemeleri almak için gittiğim dükkanın sahibi, para almamak için “Tamam” dediğinde hemen sevgili peygamberimin yaptığı aklıma gelir ve “Siz, kira da ödüyorsunuz. Maliyetinin üstüne yüzde on ilave yaparak bana sat ve böylece iyiliğini de yapmış oluşun” diyorum ve kesinlikle parasını ödüyorum.
Hazreti Aişe anamız, babasının yol arkadaşlığı teklifinin kabul edildiğini görünce:
مَا كُنْت أَرَى أَحَدًا يَبْكِي مِنْ الْفَرَحِ حَتّى رَأَيْت أَبَا بَكْرٍ يَوْمَئِذٍ يَبْكِي مِنْ الْفَرَحِ
Daha önce bir insanın sevinçten ağladığını hiç görmemiştim. İlk defa babamın sevinçten ağladığını gördüm” diyor. (İbni Kesir, es-Siretün’nebeviyye 2/233)
Hazreti Ebubekir bu iki deveye dört veya altı ay baktığı, en iyi yemlerle beslediği rivayeti var.
Allah için araba aldığını söyleyen değerli kardeşlerimiz, arabayı aldığınız günden beri kaç defa Allah için kullandınız?
Mut vaizi iken her gün bir köye de gidip namaz vakitlerinde onlarla sohbet etmeye karar verince müftü Abbas Şimşek müsait olduğu zamanlarda istediğim her köye kendisi şoförlük yapar ve beraber giderdik.
O müsait olmadığı zamanlarda ayakkabı tamircisi Ramazan Kara’ya söylediğimle ağzından “Evet, gidelim” bile demeden, hemen Jawa motosikleti anında hazır olur ve o önde ben aynı Jawanın arkasında giderken yolların kötü olması nedeniyle motosikletin altı taşa dokunduğunda “Kazandık” der ve gaza basardı.
Hicreti hazreti Ebubekir, Hazreti Ali, Ebubekir’in kızları hazreti Aişe ve Esma biliyorlardı. (Allah hepsinden razı olsun)
Hazreti Ali’nin görevi sevgili peygamberimizin yatağında yatmak ve sevgili peygamberimize emaneten bırakılan malları sahiplerine iade ettikten sonra hicret yolunda onlara yetişmek.
İbni İshak’ın rivayetine göre
لَيْسَ بِمَكّةَ أَحَدٌ عِنْدَهُ شَيْءٌ يَخْشَى عَلَيْهِ إلّا وَضَعَهُ عِنْدَهُ لِمَا يَعْلَمُ مِنْ صِدْقِهِ وَأَمَانَتِهِ
Mekkeliler, kıymetli mallarını koruma konusunda korkuya kapıldıklarında o kıymetli mallarını sevgili peygamberimizin doğruluğunu ve güvenirliliğini bildiklerinden ona bırakıyorlardı. (İbni Kesir, es-siretün’nebeviyye 2/234)
Kendisinin canına kasteden ve gece gizlice Medine-i Münevvere’ye hicret etmesine sebep olanların emanet mallarını iade ediyor benim sevgili peygamberim.
Dinimin düşmanları, hainlik yapsa da biz, hainlik yapmayacağız.
Onlar, çalsalar da biz çalmayacağız.
Canımıza kastedene borcumuz olsa ve hiçbir senet, çek ve şahit olmasa, biz yine de borcumuzu, can düşmanımıza ödeyeceğiz.
Doğruluk ve güvenimize eğrilik ve hıyanetin gölgesini bile düşürmeyeceğiz.
Yurt dışında iki imam-hatip ve bir İslam enstitüsü açan bir dostumun yanında beş yıl çalışan biri anlatmıştı:
Basın onun üzerine çok gitmeye ve her gün içişleri ve dışİşleri bakanları tenkit edilemeye başlanınca, evimizin etrafı polisler tarafından sarıldı. İçeriye girenler, çöp sepetinin içindekileri bile naylon poşetlere döküp götürdüler ama koltuğun üzerinde üst üste duran dört tane dosyayı göremediler.” Demişti.
Müdlic kabilesinin lideri, Süraka bin Cu’şum, sevgili peygamberimiz ile Hazreti Ebubekir için koyulan yüzer deveye sahip olmak için hemen peşlerine düşer ve sonunda “Aman” dilemek zorunda kaldığı gibi ileride büyük bir yere geleceğini gördüğünden sevgili peygamberimizden yazılı bir “Eman” beratı ister ve alır.
Dünyanın bütün ajanları, azılı katilleri, nokta atışı yapan silahşörleri..peşinde olduğunda bile yüreğine zerre kadar korku girmesin.
Senin yolun, sekiz milyar insanı yaratanın yolu olursa, ve o yolda doğru dürüst yürürsen, kimsenin makamına, eşine, parasına, şanına, şöhretine göz dikmezsen, halkı, Hakkın yarattığına inanır ve halkın tamamının Hakkın hak yolunda yürümesi için çalışır ve hiçbir şahıs, kurum, kuruluşun şahsi çıkarlarının sağlanması için değil, yalnız ve yalnız Rabbin rızasına odaklanırsan, her türlü zararı vermek için peşinden seni izleyenler bir gün gelirler, seni koruma görevlisi olurlar. Süraka (Allah ondan razı olsun) da olduğu gibi.
Formun Üstü