Bireylerin tercih şansını en az kullandığı ülkelerden birinin vatandaşlarıyız. Her konuda bizim adımıza karar verenler var. Çok bilmiş yöneticiler yönünden talihliyiz. Kullanmadığımız her ne ise onun acemisi oluruz.
Seçim, tercihimizin sorulduğu en güçlü imkanımız. Ülkemizin yönetimine, geleceğimize ipotek koyma hakkını vereceğimiz insanları belirleyeceğiz.
Milletvekili adaylarından ve onların birinci derece destekçilerinden beklediğimiz ilk vasıf “nezaket” demiştik. Buradan devam edelim.
Propaganda sürecinde adayların nezaketini gözleyebilme fırsatımız var. İyi bakacağız, iyi dinleyeceğiz, çok dikkat edeceğiz. Nezaketin tezahürlerinde anlaşabilirsek, aday seçimlerimizi daha sağlıklı yapabiliriz.
Güler Yüz
Tebessüm sadakadır. Sadaka olmasının sebebi karşısındakilere esenlik, güzellik, iyilik, eminlik mesajı vermesindendir.
Aday ve çevresindekilerin yüzleri asıksa, gülümseme yerine somurtup dişlerini sıkıyorsa o gruptan uzak duralım. Sadakaya uzak olan bizden de uzak olsun.
Tebessümün sadaka olması sadece İslam dininde değildir. Evrensel prensiptir. Yüz kasları, gönüldeki kaynaktan şekil alır. Gülümsemesini bilmeyen gülümsetemez.
Dil - Ses
Siyasetçinin seçmene karşı en etkili silahı dilidir. Dili ve sesi hoş kılan da nezakettir. İslam da dilin ve sesin kullanılmasında zarafet istiyor.
“Davranışlarında ölçülü ve dengeli ol, sesini yükseltme; çünkü, unutma ki, seslerin en çirkini eşeğin anırmasıdır.” (Lokman Suresi/19)
Bu ayet müslümanlar için emir ise konuşurken sesin ayarına dikkat edilmesi isteniyor ve bağırarak konuşma yasaklanıyor.
Dilin ve sesin nezaketinin sınırları çok geniş. Üç kişi bir arada iken iki kişinin kendi aralarında konuşması çirkinliktir. Yine islamda hakaret yasaklanmıştır.
Dilin yasakları arasında yalan söylemek, gıybet, söz taşımak, fitneye sebep olacak söylenti çıkarmak, gerçeğin tamamını anlatmak yerine bir bölümünü gizlemek, kusur arayıp bunları yaymak, ayıpları açık etmek vardır.
Hz. Peygamber savaş esnasında bir vadiyi aşarken yüksek sesle tekbir getiren ashabına, “Ey insanlar! Nefsinize merhamet ediniz. Zira siz sağır ve uzak olana dua etmiyorsunuz. Ancak siz, sizinle beraber olan, işitici ve yakın olan Allah’a dua ediyorsunuz.” uyarısında bulunmuştur.
İnşallah nezaketle devam edeceğiz.