Lale
Köyünün muhtarı Abidin Zeybek yaptığı açıklamada “Bizler Lale Köyü Muhtarlığı
ve sakinleri olarak hiç kimseden su kıskanmıyoruz. Eğer vatandaş köy sınırları
içerisinde tarla almışsa elbette köylünün faydalandığı tüm imkanlardan
yararlanması gerekir. Biz de muhtarlık olarak bunun teminini sağlamakla
yükümlüyüz. Ancak köyümüzde bulunan sulama sisteminde herkesin her istediği
anda suya ulaşma gibi bir imkanı maalesef bulunmuyor. Bazen su boş olur,
vatandaş gelir sıra beklemeden suyunu sular. Bazı zamanlarda da birkaç gün
beklemesi gerekebilir. Vatandaşta şöyle bir algı var. Ben bahçeme vardığım
zaman hiç beklemeden suyumu sulamalıyım. Bizlerin de bazen birkaç gün
beklediğimiz oluyor.
İki
sene öncesine kadar İş-Kur kapsamında köyümüzden bekçi görevlendiriyorduk. iki
senedir İş-Kur vermiyor artık. Geçtiğimiz iki yıl kendi imkanlarımızla su bekçisi
tuttuk. Bekçi belirli bir sırayla vatandaşa haber veriyordu, ona göre sırası
gelen vatandaşlarımız suyunu suluyordu. Ancak bu sene iki kere duyuruya
çıkmamıza rağmen kimse su bekçiliği için gönüllü olmadı. Halbuki bekçiye dört
bin lira para da vereceği dedik ama gene de kimse çıkmadı. Yaşanan
sıkıntıların önemli bir sebebi de bu zaten. Köyde bahçelerin arasına
vatandaşlar ev yapıyor. Evin önüne avar ekiyor. Bunu da içme suyuyla suluyor.
Bu sefer yörükalanında vatandaşların evine su çıkmıyor. Her evin ahırı var,
içme suyundan sulanması gereken hayvanlar var. Evlerinin önüne avar ekmeyin,
içme suyuyla avarlarınızı sulamayın muhtarlık olarak karar aldık, ceza yazarız
dediğimiz zaman muhtarlık suçlu oluyor. Bir arada yaşıyorsak birbirimizin
hakkını gözetmemiz lazım.
Üstelik
bir de bu sene ciddi kuraklık var. Eski köyümüzde mezarlığın altında Sareli
pınar dediğimiz iki oluklu çeşmemiz vardı. Önceden gürül gürül akardı bu sene
kurudu bu çeşme. Tüm dünyanın gündemi koronavirüs olunca kuraklıktan kimse
konuşmuyor ama çiftçilerin sorunu kuraklık. Yağmur yağmayınca su da az,
ekinlerin boyu da büyümedi zaten. Havalar şimdi serin gidiyor. Şimdiden
suyu kıskanıyorlar denilirse Temmuz Ağustos aylarında hep birlikte daha büyük
sıkıntılar çekilebilir.
Haber
de ismi geçen vatandaşımız Bekir Gönenç bugüne kadar iki defa sulama
sisteminden sulama yapmıştır. Üstelik haberde bidonlardaki suyu nerden
doldurduğunu sormak lazım. Vanadan doldurdu. Aslında dere boyundaki bahçelerde
su sıkıntısının farklı çözümleri de var. Kapalı devre sulama sisteminin dışında
dereye motor atarak su sorununu çözen vatandaşlarımız da var. Lale köylüleri
suyu kıskanıyor denilmesi, hem köylülerimizi hem de muhtarlığımızı derinden
üzmüştür. Sorunlara birlikte çözüm üretmek varken bir köyü töhmet altında
bırakmak ayıptır.
Son
olarak şunu da söylemek istiyorum. Eski köye giderken yolun altında bulunan Guz
Pınarı çeşmesindeki suyu muhtarın ya da köylülerin kestirdiği ile ilgili farklı
duyumlar almaktayız. Geçen sene yol yapımı sırasında çeşmenin üst tarafındaki
yolun diğer yanından kar ve yağmur suyunun tahliyesi için köprü yapıldı. Kepçe
bizim olmadığımız bir zamanda derinden vurunca suyun gözüne inmiş. Sonrasında
mucur döküldü falan ama çözüm olmadı. Suyun gözünün seviyesi çeşmenin altında
kaldığından su az akmakta. Sonrasında döşenen borunun içerisine kaçan mucurlar
da hattı tıkamış, yaşanan sıkıntı bundan kaynaklı. Biz köylüler olarak iki kere
kazdık, yeniden yapmaya çalıştık ancak bu kadarını yapabildik. O yüzden ne Lale
köyü halkı ne de muhtarlık Allah’ın suyunu kimseden sakındığı yok.” dedi.
Köy
sakinlerinden Mustafa Ateş de “Köyümüzde dışarıdan gelen pek çok insan var.
Benim evim İbiş çeşmesinin yanında. Dışarıdan gelip de su kıskanıyorlar
diyenini duymadım. Su herkese yetiyor. Ancak herkesin her istediği zamanda
verilmeyebiliyor bazen. Bazen bizim de birkaç gün beklediğimiz oluyor. Ya da
suyu sulayan gelene kendinden sonra kimin olduğunu söylüyor, ona göre herkes
sırasını biliyor, sırası gelince de suluyor.” dedi.
Köyde
bahçesi bulunan Yüksel Gülcan da “Ben de buralı değilim, ovalıyım. Çoğu zaman
sıra beklemeden suyumu suluyorum. Bazen birkaç gün gelip gittiğim de oluyor
ancak Laleliler bana su vermiyor, suyu kıskanıyorlar gibi bir şey söyleyemem.
Sulama sisteminden olmazsa dereye motor atar, oradan da sularım. Yeter ki ben
sulamak isteyeyim.” Dedi.
Adem
Zeybek de “Köyümüzde kimse su kıskanmaz. Özellikle Öz dediğimiz yerde sulama
sistemini olmazsa dereye motor atarak da çözüm bulunabilir. Kaldı ki zaten suyu
takip eden bahçe sahipleri suyunu mutlaka sular. Ancak bazen kendilerinden
öncekilerin bitirmesini beklemeleri gerekebilir. Lale köyünde dışarıdan tarla,
bahçe alanlardan köylüler suyu kıskanıyor denilmesi bizleri üzmüştür” dedi.
HABER: Murat ÖZÜNAL