Kamuoyunun
sağlıklı ve doğru bilgilendirilmesi açısından bu açıklamayı yapma lüzumu hasıl
olmuştur.
Şimdi
kısa bir ışık tutalım promosyon tarihimize...
Biz
Eğitim-Bir-Sen olarak yıllardır hem genel merkez hem Karaman Şube olarak
promosyonun yüzde yüzünün çalışanların hakkı olduğunu dile getirdik ve bu
hakkın tamamı 2010 yılında kazanılabildi. 2015 yılında Karaman özelinde ilgili
sendikanın yetkili olduğu en son promosyon görüşmeleri akamete uğramış ve
maalesef uzun tereddütler neticesinde sözleşme bağıtlanabilmişti.
İlgili
sendikanın yetkili olduğu 2015 yılı Şubat görüşmelerinde, yetkili sendika 6
aylık periyotlarla 6 taksitle promosyon ödemesine imza atmış ve sonrasında eğitim
camiasından gelen tepkiler üzerine çark etmiş, sonrasında da iptali için
uğraşılmış, nihayet yaşanan onca karmaşadan sonra ihale bitirilebilmişti. Bugün
bize ne faydası var diyenler o gün kendi faydasızlıklarını belgelemişlerdi.
Bu
süreçten sonra gerek üniversitemiz gerekse MEB'de yetkili sendika olarak
girdiğimiz görüşmelerde ilgili kurum yetkililerinin bütün olmazlarına ve
itirazlarına rağmen, bankaya sonradan katılan çalışanların da promosyon alması,
gidenin ise geri ödememesi, peşin alınmasını, işlemlerden hiçbir ücret
alınmaması gibi ana konuları şartnamede olmazsa olmazımız olarak ortaya koyduk.
Üyelerimizle sürecin her aşamasını istişare ettik. Yaşanan olumsuzlukların
önüne geçmek için tedbirlerimizi aldık. 81 il ve ilçelerimizde yapılan anlaşmaları
kayıt altına aldık. Bütün bankaların dahil olabileceği rekabet ortamını
oluşturmak için şartnameyi en ince detayına varıncaya değin çalıştık. Tabii TES
Karaman Şubesindeki arkadaşlar promosyon çalışmalarını sadece ihale anından
ibaret sandıkları için bu talihsiz açıklamayı yapmalarını çok görmüyoruz.
Sadece taze şube başkanının ilk açıklamasını, bu güzel kazanımı hazmedememek
üzerinden yapınca garipsediğimizi belirtmemiz gerekir. Keşke ortaya koyulan
emeği ve bütün eğitim çalışanlarının memnun olduğu bu sonucu takdir
edebilselerdi. Hepimizi temsil eden ve güzel bir kazanım elde eden yetkili
sendikaya, ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz diyebilme erdemini
gösterebilirlerdi ya da en azından susabilselerdi. Bu vesileyle biraz taktir
kazanabilirlerdi. Maalesef bu fırsatı yine kaybettiler.
Söz
konusu sendikanın hiçbir şey yapmadığımızı iddia ettiği son görüşme esnasında
da genelge gereği orda olan sendika yetkilimiz; bütün Türkiye'de yapılan
promosyon ihalelerine vakıf olduğumuzu beyan ederek, eğitim çalışanlarımıza hak
ettiği kıymetin verilmesi gerektiğini aksi taktirde imza atmayacağımızı açıkça
deklare etmiştir. Buna gözlemci sıfatıyla orada bulunan sendikalar da şahittir.
Tabii kulaklarını sıkıca kapatıp gözlerini yumanlara ne söylense kar etmez. Ama
biz bu tavrı çok iyi biliyoruz: Toplu Sözleşme Masasında olduğu gibi erketeye
yatıp aman fazla bir şey alınmasın demek için beklemek ve dışarıya bütün
olumsuzlukları canlı yayınla sunup bilgi kirliliği oluşturmak, işveren
karşısında eylem kırmak…Şunu sormak lazım promosyon görüşmelerini gözlemleyen
söz konusu sendika yetkilisine ihale de rakamlar arttıkça sevindin mi yoksa tüh
diyerek üzüldün mü? Birde şöyle soralım soruyu, eğer bu promosyonda istenilen
elde edilemeseydi siz yetkili sendika olan EBS hakkında nasıl bir açıklama
yapacaktınız? Biz sizin pek marifetli olduğunuz o ip cambazlığınızla istenen
alınamadığında bizim kaybettiğimizi söylediğinizi, bir kazanım olduğunda da siz
ne yaptınız ki
hükümet
verdi dediğinizi çok iyi biliyoruz. Burada da aynı tavır içindesiniz. Öncesi
itibariyle akıtılan tere ve verilen emeğe saygı duymayanın ,emekçinin hakkını
nasıl koruyacağını da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Alelacele kaleme
alınmış açıklamanın diğer kısımlarını da; bir müsabaka esnasında diğerinin başarısını
görünce zırıncamaya başlayan ve tamam bunu yaptın ama bir de şu ağırlığı
kaldırabilirsen kabul ederim diyen bir çocuğun haleti ruhiyesine benzetiyoruz.
Bunu da başkanın henüz taze olmasına veriyoruz. Zamanla öğrenilecektir elbet.
Ama bütün eğitim çalışanlarının istifade ettiği kazanımdan rahatsız olup bunu
itibarsızlaştırmaya çalışmak nasıl bir ruh halidir ve nasıl bir sendikal
anlayıştır. Bunu anlamakta gerçekten zorlanıyoruz.
Biz
yine de Tes Karaman Şube Yönetimine ve yepyeni başkanına teşekkür ediyoruz
tabii. Kendilerinden beklenen açıklamayı yapıp bizi sükûtu hayale
uğratmadıkları için. Hâlbuki biraz da olsa erdemli davranıp teşekkür
edebilselerdi daha çok sempati kazanabilirlerdi. Demek ki malum yapıda gerek
darbeyle yahut talimatla gerekse olağanüstü hallerle başkanlar değişse de bu
anlayış değişmiyormuş.
Tekrar
vurgulayalım ki; evet promosyon sonuna kadar eğitim çalışanlarının hakkıdır biz
de bunun bir kuruşunun dahi zayi edilmesine müsaade etmemek için çalışıyoruz.
Yetkili sendika olarak girdiğimiz son 3 banka ihalesinde de eğitim
çalışanlarını mutlu ve memnun eden rakamlara ve anlaşmalara imza attık. Son
yaptığımız bu anlaşma da ülkemizdeki eğitim çalışanlarının yaptığı en iyi
anlaşmalardan biridir. Buna da tüm eğitim çalışanları şahittir. Bu başarı
tesadüf değildir, çalışmanın ve emeğin ürünüdür. Söz konusu sendikanın ve diğer
sendikaların da bu ihaleye gözlemci olarak katılmalarını talep eden de bizdik.
Çünkü biz kendimize güvendik, yaptığımız çalışmaya güvendik ve çok şükür iyi
bir kazanım elde ettik.
Biz
tekrar bu vesileyle ihaleye katılan bütün bankalara, daha önce de maaş
ödemelerimizi yapan ve çalışanlarımızın genel olarak memnun olduğu Karaman
Halkbank Merkez Şubesine, şartnamenin hazırlanması esnasında titizlikle
istişare ettiğimiz İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerimize, İl Milli Eğitim
Müdürümüze ve bu rekor kazanım sonrasında teveccüh ve takdirlerini net olarak
ortaya koyan bütün eğitim çalışanlarımıza kalbi şükranlarımızı sunuyor,
gönülden teşekkür ediyoruz. Sağ olun var olun…”
HABER: Murat ÖZÜNAL