TARIM KANUNU’NU UYGULAYIN!
Cumhur
İttifakı tarafından Türkiye’ye dayatılan tek adam rejimi, tek adamın liyakatsiz
bakanlarının beceriksizlikleriyle birleşince ülkenin ekonomik bir buhranın
içine düştüğünü dile getiren Ünver, Meclis kürsüsünden iktidara şu şekilde
seslendi: “Tarım da bu ekonomik buhrandan payını aldı. Aslında tarımda
yapılacaklar bellidir, mesele yapacak iradeyi bulmaktır. Mesela; AKP iktidarı
uygulamadığı tarım kanununun 21'inci maddesini bu yıl uygulayabilirdi.
Çiftçimizin 2007'den bu yana iktidardan alacağı eski parayla 175 katrilyon
liraya ulaşmıştır.”
EN AZINDAN İÇ ANADOLU'YU
DESTEKLEYİN
Tarımdaki
enerji zamlarına da değinen Ünver; “Ocak 2018'den ocak 2020'ye kadar tarımdaki
enerji zamları yüzde 108 olmuştur. Ayrıca çiftçimiz elektriği meskenlerden daha
pahalıya kullanmaktadır. Çiftçinin kullandığı elektrikte fiyat indirimi
yapılabilirdi, yapılmadı, akla bile gelmedi. 2018'den beri sadece doğu ve
güneydoğudaki 6 ilde uygulanan tarımsal elektrik destekleri İç Anadolu
Bölgesi'nde de uygulanabilirdi. En azından ülkede tarımsal elektrik tüketiminde
ilk 10'da bulunan Karaman, Konya ve Aksaray illerinde de uygulanabilirdi.
Burada elektrik desteklenmiyor, yine, desteklenmesi akla bile gelmiyor.” diye
konuştu.
DESTEKLER YILLARDIR AYNI
Hayvansal
üretim yapan üreticinin yem fiyatları altında ezildiğini, küçük ölçekli
yetiştiriciler başta olmak üzere yetiştiricilerin üretimi terk edecek boyutlara
geldiğini aktaran Ünver, anaç keçi ve koyun desteği ile sürü yönetimi yani
çoban desteğinin de yıllardır aynı kaldığını, enflasyon ve sosyal güvenlik
primleri karşısında eridiğini ifade etti. Meraların ıslahı ve aşıların ücretsiz
hâle getirilmesinin de küçükbaş hayvancılığa verilebilecek en önemli
desteklerin başında geldiğini belirten Ünver; “Yetiştiricilerimiz bu
desteklerin bir an önce iyileştirilmesini bekliyor.” dedi.
MEZBAHALAR SÜT İNEKLERİYLE DOLU
Süt
üreticilerinin yaşamsal bir sınırda olduklarını dile getiren Ünver sözlerini şu
şekilde sürdürdü: “Uzun süredir sattığı sütün parasını dahi tahsil edemeyen süt
üreticisinin varlığını sürdürülebilmesi desteklenmesine bağlıdır. Bu süreçte
bir şey daha öğrendik! Ülkede hiçbir şey, dövizin artışı, akaryakıt, enerji ve
gıda zamları enflasyonu arttırmıyormuş ama çiğ süte zam yapılırsa enflasyon
artıyormuş. Süt üreticisine kulak tıkayanlar gitsinler mezbahalara baksınlar.
Mezbahalar, kesime getirilen süt inekleriyle dolu. Eğer gidişat böyle sürerse
süt üretimi azalacak, bu nedenle de süt fiyatları zaten artacak ve bu da
enflasyon olarak karşımıza çıkacak. Bu arada olan da küçük ölçekli üreticiye
olacak. Aklın yolu birdir. İş bu noktaya varmadan süt üreticilerinin fiyat
beklentileri karşılanmalıdır.”
PANCAR 390 LİRANIN ALTINDA
OLMAMALI
Konuşmasının
devamında pancar alım taban fiyatlarının halen açıklanmadığını belirten Ünver,
bu belirsizliğin çiftçiyi pancar tefecilerinin eline düşürdüğünü dile getirdi.
Pancar fiyatının bir an önce açıklanmasını ifade ederek, açıklanacak bu fiyatın
TUİK’e uydurulan enflasyona değil, gerçek maliyetlere uygun olması gerektiğini
söyledi. “Pancar fiyatının tonu 390 liranın altına düşmemelidir.” dedi.
AKP TÜRK TARIMINI BATIRDI
Buğday,
arpa ve mısır ithalatında uygulanan sıfır gümrük uygulamasının Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle 1 Ocak 2021 tarihine kadar uzatıldığını hatırlatan Ünver;
“Türkiye'de tarım arazileri boş dururken Bakanlığın ithal yoluyla yabancı
çiftçiyi desteklemesi ibretlik bir durumdur. Yıllardır yerlilik ve millîlik
hamaseti yapan iktidarın yerlilik ve millîlikten anladığı, özbeöz Türk çiftçisi
dururken ithalat yoluyla yabancı ülke çiftçisini desteklemek mi? AKP Türk
tarımını batırmıştır, Bakan da bunu gizlemeye çalışmaktadır.” diye konuştu.
KALKINMANIN YOLU DESTEK
Ünver
konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Siyaseten kullanışlı bir veriyi ele alıp
diğerlerini görmezden gelerek tarım ve hayvancılığın sorunları çözülemez. Bu
yapılan körlerin fili tarif etmesi gibi, kimin eline filin neresi gelirse filin
tarifini de ona göre yapıyor. Bakanlık kör taklidi yapmak yerine Türkiye'nin
yeniden tarımda kendisine yeten bir ülke hâline gelme zorunluluğunu kabul
etmeli ve Türk çiftçisine sahip çıkarak tarımsal üretimi desteklenmelidir.
Türkiye'nin kalkınmasının en kolay ve ucuz yolu budur.”
Haber: Aygül KÜÇÜKCİCİBIYIK